9 Ağustos 2008 Cumartesi

OTOBİYOGRAFİ

OTOBİYOGRAFİ

SERVET HOSGÖR 11.08.1988 Tekirdağ Hayrabolu doğumlu olan servet
ilkokulunu gazi ilköğretim adında ki okulda okur parlak bir gelecek ümitleriyle
yasama sarılan eler il kokul 3 te kardeşi UMUT 4 sınıfta da dede si CAVAT
HOŞGÖR’ ü kaybetmenin üzüntüleriyle karsı karsıyadır servet bu sarsıntılı
olayları atlatma girişimlerin deyken 5 sınıfta sınıf tekrarı bile yapması söz
konusu olur. Sınıf öğretmenin vermiş olduğu yaşamınız dan bir öyküyü yazın
demesi servetin ilk yasamla mücadelesin de ki ilk yeteneği olarak gördüğü
kabiliyeti fark eder. Servet bu ödevi kardeşinin ölümünü acısıyla vede
geçmişte onun la yasadığı güzel günleri yazarak tamamlar vede hocasının göz
yaslarına engel olmasını engelleyemez yazdığı o öykü de bir mısra yasamın da
acı bir yer alacağının simgesini o zaman belli eder. “sevgili kardeşim umut seni
kaybetmenin acısını zamanın da anlayamadığım dan acın içim de yasam boyu
büyüyecektir.” Bu söz belki de yasamın da bir acının ilk temeli olur.

Orta okula hisar ilk öğretim denilen bir okula kayıt olur.servet evinin
bulunduğu nokta Hayrabolu da ayrı bir semt veya ayrı bir konut gibi
geçer.Hayrabolu da çünkü carsı ile belediye ile arası sürekli araba ile 5 dk yol
almaktaydı.bu okul da bulunduğu aydın evler denilen yerde deyil de carsı da
hayatın belki onla karsılaşacağı yerdi.orta okula fırtına gibi bir giriş yapar
yaşamına yarım kaldığı yerden devam etmek ister.orta birinci sınıfta eline
kalemi kağıt ı alır ama ders yapmak için deyil şiir yazmak için tamamen kus
gibi bir hayal dünyasın da bir yasam okulun arka tarafına bakan tarafta uzak
bir mesafede bir tarlanın ortasında dikili bir ağaç a takar kafayı baslar hayali
şiir ler yazmaya ask la sevgiyle vede hatıralar la ilgili şiir ler.orta birinci sınıf ta
arkadaşları ona haliyle şair lakabını uygun görür o buna aldırış etmez. İlk
öğretiminin acılarını matematik bilgisinin az olduğunu anlayarak fark eder.
Haliyle 5 sene ye tabi 7 öğretmen değişikliği zaten karışık duygulara sahip
olan bir çocuk dağılır belli bir süre. yaşamında hala var olduğunu düşündüğü
topun peşine koşar.her şeye inat servet orta okul boyunca okul takımı sınıf
maçları derken yaz ayları düzenlenen bir lige ailesin den habersiz
yazılır.kendini gösterir lise başladığın da çorlu da olca belirlenir servetin daha
büyük bir ilçede vede 3.lig takımın alt yapısın da fakat kısmete mi vursak
havramı yorsak servet final maçın da sakatlanır dizkapakların dan.ameliyat
korkusunu ölümle bağdaştırır.hem de ailesine sizden gizli top oynadım
diyemez bu sevdasını da bıçak gibi acı ya acıya söker atar yasamın
dan.servetin orta okul da yasadığı en önemli iki olay vardır yasamın da biri
satrancı örgenmiş olması vede ilce 3.üçündüğünü almış olması okul da
yenemediği bilek yoktu doğrusu.bir de yasamın da kalıcılık sağlayan kitapların
ne kadar dost olduğu.


Lise gelip çaktığında yuvar teker bir ilk öğretim vede orta okulun ardın
dan lisenin acısı çıkacaktı artık yasamın da.
Lise birinci sınıf ta en yakın iki dost edindi hayatın da hala devam eden
bu dostluk ne pasına olursa olsun bitmeyecek gibi iki arkadaş Sinan vede
Mustafa lise bir de babasının yanın da başladığı tiyatro sevdasının üstüne gitti
vede edebiyat öğretmeni ili birlik te Tarık buğranın akümülatörlü radyo olan
iki perdelik dram oyunun da erkek bas rolünü üstlendi. edibiyat öğretmeni ile
müdürün arasında olan soğuk savaş oyuna da yansımış okul müdürü oyunu
oynatmamak için genel provalarda bir komisyon kurarak oyunu incelemeye
almıştı.sonuçta olan oldu okul müdürü tiyatro ekibine belki de bizim için
komik ama isyan edici bir kaç saçma neden den oyunu oynatmaya izin
vermemişti.ekip te olan oyuncular da incelenmeye alınmıştı tabi bunun içinde
her şey varken sonun da sınıf tekrarı da kaçınılmaz oldu.gerçi heyet bizi af etti
etmesine de sonuç deyiş medi lise anıları buruk bir tiyatro sevdası bir de cok
derin bir ask acısıyla başladı.

Servet tekrar dan lise biri okuduğun da her şey artım düzene girmiş
birazcık isyanla vede artık yetkili makamların bizleri anlamasıyla okul müdürü
açığa alındı sonra da baksa bir yere tayin edildi.servet lise biri sag saglim
alttan ders bile almaksızın geçti.
Lise iki ye geldiğin de en yakın iki arkadaşı Mustafa vede Sinan ın son
olması ona acı verse de bundan ders aldı yazı yazmayı geliştirdi.

İşte kemer le bağlarım burada başladı memleketim ?
Tarih dersin de hocasının ona bir tez vermesi belki de yasamım da çok
şeyi değiştirdi.
Kulaktan duyma denk geliyordu ailem de sohbet arası Karadeniz Rize
vede servet usta adı
İsmini taşıdığım kişinin bende önemi var dı ben servet dedeyi yani
büyük dedemi savatsa savaşmış biri olarak biliyordum
Takı tezi harekete geçirme başladığım da başladı yasam düğümü
açılmaya

İlk önce dedemin Rize den cay elinden kemer köyünden göç ettiğini
örgendim.
Daha sonra oradan bir evliliği olduğunu vede 4 çocuk olduğunu
Bir de servet dedemin buradan da bir evlilik yaptığını vede 5 çocuğunu
oludugunu öğrendiğim de sasırdım
Babamın bile yarım yarım bildiği 6 halası olduğunu daha sonra
araştırmam derinliklere indim vede bilgiler çıkmaya başladığın da tozlu rafları
misali akıllar dan anılar la beraber servet dedenin yasamım daki yeri bam
baksa oldu…
Onu araştırmak zevk vermeye başladı hayatım da araştırmam yıl
03.01.2008 hala devam etmekte vede son noktalara gelmekte.
Topladığım bilgiler içinde servet dedenin orduda süvari çavuşu orak
bazı savaşlar da var olduğu kesin bilinen savaşlar ise büyük taruz vede Sakarya
Dede Hayrabolu ya geldiğin de kalmış basta bir lokanta açmış buranın
insanı gerçekten ona saygı duymuş zaman la
Adil biri olduğu hiç bir konuda hak geçirmediği en basta söylenen
kelimeler de
Bunu kemer köyünde ki gerçek memleketlim olarak gördüğüm
insanlara uzun bir şekilde tez sonunu yazılı vede görsel açıklamasını yap cam
aşikar dır.

Lise geride kalan anılar la beraber güzel vede hüzünlü var oldu yasamım
da elbet var dı insan yasamında lakapları
İlk olarak lise ikide yoğun bir cay içme sevdam dan ki hala
öyleyimdir.tiryaki dedi ler
Daha sonra insanlar la daha sıcak kanlı sohbet etmem den ötürü ismimi
kısaltmışı anlamın da sero dediler hala neden dediklerini şahsen bende
anlamış deyilim


Lisede yasamım boyu en sosyal aktif bir yasam sezdim satranç kulübünü
hocalarım la beraber yoğun cabalar la kurduk. vede 3 sene o kulübe başkanlık
vede kaptanlık etme şerefine nail oldum.








Lise yılları boyunca satranç tan 3 ilce şampiyonluğu

Bir takım 1 ciliği

Bir takım 3 çülüğü elde ettik

vede acısıyla tatlısıyla biterken lise

gecmişimi dönüp baktığım daki acı günlere inat sadece güldüm vede hoşçakal
dedim Hayrabolu lisesi...

Lise de var olan bir sevdam da tiyatroydu hoş okulda buna izin
gelmemişti ama ben belediye ekibin de babamın kuruculuğu vede
yönetmenliğin de ilk suflör sonra dekor cu fotorafcı makinist derken 4 sene
içinde kendimi sahneye atamasam da baba inadın dan onun yardımcılığına soyundum.
Ona yol arkadaşı oldum.































Üniversite için iyi bir puan aldım ama beni takmin etmedi gözüm her
seferinde yüksekler dey di fotorafcılık gazetecilik basın medya gibi dallar da
İkinci sene de bir hüsrana uğramak tan kaçamadım doğrusu.



Yasamım da bu yıl geçmişimi sorgularken vede acı anılar la yıkılma
noktasın da tıkanmışken hiç ummadım bir olay üzerine msn üstünden bir
arkadaş edindim kendime vede yaşamıma adı yasemin gel zaman git zaman
geçti aramızdan msn telefona cevirdi olayları biz baktıktı he şeyimiz aynı
kopya gibiydik ben dostluğun ne demek olduğunu ondan örgendim .yasemin
yasamım da hiç olmadık bir noktadan gelmiş beni yasama cevirmiş vede çok
ama çok sey öğretmiş ti.bunlar dan en temeli dostluğun ne demek olduğunu
ben ondan öğrendim..



ve suri seni asla pas gecmem can dostum sercan alabaş sen yasam da var oldukca haramilerin saltanatı er yada gec yıkılır merak etmesin dünya biz geliyoruz.....



Kıssadan hisse yasam bana güzeli de acıyı da denk olmasa da fazlasıyla
gösterdi. Ama yasam bana her zaman tek bir şey öğretti hayatım da
savaşmanın ne demek olduğunu…

SERVET HOŞGÖR

31 Temmuz 2008 Perşembe

26 Haziran 2008 Perşembe